Çukurova
Çukurova Akdeniz bölgesinin doğusunda, İskenderun Körfezi ile
Mersin Körfezi arasında verimli bir ova. Doğuda Misis Dağına, batıda Erdemli’ye,
kuzeyde Toros Dağları ile Aladağların eteklerine kadar uzanır. Yüzölçümü 3150
km2 kadardır. Çukurova’nın doğusunda Ceyhan, batısında Seyhan nehirleri ve
Tarsus Çayı bulunmaktadır. Ova, bu ırmaklarla beslenmektedir
. Çukurova, çöküntü
alanlarında Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin getirdiği alüvyonların yığılması ile
oluşmuş Türkiye’nin en büyük delta ovasıdır. Adana ovası da denir. Çukurova'da
Ceyhan Ovası, Yüreğir Ovası, Misis Ovası ve Yumurtalık Ovası bulunmaktadır.
Bölgenin batısında bulunan Taşeli platosunun yüzeyi kireç taşlarından (kalker) oluşmuştur. Bu sebeple burada kireç taşlarının çözünmesi sonucu oluşmuş karstik şekiller bulunur. Başlıcaları; Cennet-Cehennem obrukları, Dilek kuyu mağarası, Yedi uyuyanlar mağarası.
Bölgenin en gelişmiş illerinden biri olan ve bir tarım, sanayi, ticaret ve eğitim kenti olan Adana, aynı zamanda Türkiye'nin 5.ci büyük kentidir.
Bölgenin en önemli ticaret, sanayi ve bir liman kenti olan Mersin aynı zamanda ortadoğunun en önemli limanına ev sahipliği yapar . Mersin'de yer alan Mersin Serbest Ticaret Bölgesi, Mersin Limanı, Türkiyenin en önemli limanı ve serbest bölgesi ünvanını korumaktadır.
Bölgenin batısında bulunan Taşeli platosunun yüzeyi kireç taşlarından (kalker) oluşmuştur. Bu sebeple burada kireç taşlarının çözünmesi sonucu oluşmuş karstik şekiller bulunur. Başlıcaları; Cennet-Cehennem obrukları, Dilek kuyu mağarası, Yedi uyuyanlar mağarası.
Bölgenin en gelişmiş illerinden biri olan ve bir tarım, sanayi, ticaret ve eğitim kenti olan Adana, aynı zamanda Türkiye'nin 5.ci büyük kentidir.
Bölgenin en önemli ticaret, sanayi ve bir liman kenti olan Mersin aynı zamanda ortadoğunun en önemli limanına ev sahipliği yapar . Mersin'de yer alan Mersin Serbest Ticaret Bölgesi, Mersin Limanı, Türkiyenin en önemli limanı ve serbest bölgesi ünvanını korumaktadır.
Tarihçe
Adana ve Çukurova bölgesi eski devirlerden beri bir yerleşim merkezi olmuştur. Tarihi belgelerde Kilikya olarak geçen Çukurova'dan, Boğazköy'den çıkarılan Hitit yazılı levhalarında, Uru Adania (Adana ülkesi) diye sözedilmektedir.
Gezgin coğrafyacı Strabon, antik çağlarda Kilikya olarak bilinen bölgeden, "Coracesion'dan (Alanya), Kilikya-Suriye kapısına kadar uzanan Küçük Asya'nın güneydoğu kıyıları" diye sözeder. Herodot, bölgenin Hypachoea diye adlandırıldığını, Fenikeli Age-nor'un oğullarından Cilix'in buraya gelip yerleştiğini ve onun adından dolayı bölgenin Kilikya adını aldığını nakleder. Fakat Kilikya adı ilk kez, Asur yazıtlarında Chilakka olarak görülmüştür. Bu nedenle bugün Kilikya adının Asur kaynaklarında özellikle Dağlık Kilikya için kullanılan Chilakka kelimesinden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Aynı Asur kaynaklarında Ovalık Kilikya ise Que olarak adlandırılmaktadır.
Anadolu ile Suriye ve Mezopotamya arasında ulaşımı sağlayan Gülek ve Sertavul (Kilikya kapıları) ile Belen (Suriye kapısı) gibi önemli geçitler nedeniyle stratejik önem taşıyan bölgenin doğu ve batı kesimleri yeryüzü şekilleri bakımından farklı özellikler gösterir. Bu nedenledir ki Hellenler, batı kesimini Cilicia Tracheia (Dağlık Kilikya), doğu kesimini Cilicia Pedias (Ovalık Kilikya) olarak anmışlardır. Romalılar ise Dağlık Kilikya'ya Cilicia Aspera, Ovalık Kilikya'ya Cilicia Campestris adını vermişlerdir. Dağlık Kilikya kabaca, Alanya ile Mersin arasında kalan, Ovalık Kilikya ise Mersin'den İskenderun Körfezi'ne kadar uzanan kesimlerdir. İki Kilikya'yı ise Lamas (Limonlu) çayının birbirinden ayırdığı kabul edilir. Günümüzde Dağlık Kilikya Taşeli yarımadası, Ovalık Kilikya ise Çukurova olarak adlandırılır.
Adana ve Çukurova bölgesi eski devirlerden beri bir yerleşim merkezi olmuştur. Tarihi belgelerde Kilikya olarak geçen Çukurova'dan, Boğazköy'den çıkarılan Hitit yazılı levhalarında, Uru Adania (Adana ülkesi) diye sözedilmektedir.
Gezgin coğrafyacı Strabon, antik çağlarda Kilikya olarak bilinen bölgeden, "Coracesion'dan (Alanya), Kilikya-Suriye kapısına kadar uzanan Küçük Asya'nın güneydoğu kıyıları" diye sözeder. Herodot, bölgenin Hypachoea diye adlandırıldığını, Fenikeli Age-nor'un oğullarından Cilix'in buraya gelip yerleştiğini ve onun adından dolayı bölgenin Kilikya adını aldığını nakleder. Fakat Kilikya adı ilk kez, Asur yazıtlarında Chilakka olarak görülmüştür. Bu nedenle bugün Kilikya adının Asur kaynaklarında özellikle Dağlık Kilikya için kullanılan Chilakka kelimesinden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Aynı Asur kaynaklarında Ovalık Kilikya ise Que olarak adlandırılmaktadır.
Anadolu ile Suriye ve Mezopotamya arasında ulaşımı sağlayan Gülek ve Sertavul (Kilikya kapıları) ile Belen (Suriye kapısı) gibi önemli geçitler nedeniyle stratejik önem taşıyan bölgenin doğu ve batı kesimleri yeryüzü şekilleri bakımından farklı özellikler gösterir. Bu nedenledir ki Hellenler, batı kesimini Cilicia Tracheia (Dağlık Kilikya), doğu kesimini Cilicia Pedias (Ovalık Kilikya) olarak anmışlardır. Romalılar ise Dağlık Kilikya'ya Cilicia Aspera, Ovalık Kilikya'ya Cilicia Campestris adını vermişlerdir. Dağlık Kilikya kabaca, Alanya ile Mersin arasında kalan, Ovalık Kilikya ise Mersin'den İskenderun Körfezi'ne kadar uzanan kesimlerdir. İki Kilikya'yı ise Lamas (Limonlu) çayının birbirinden ayırdığı kabul edilir. Günümüzde Dağlık Kilikya Taşeli yarımadası, Ovalık Kilikya ise Çukurova olarak adlandırılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder